Malatya Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası ile İstanbul Sanayi Odası tarafından gerçekleştirilen toplantıda konuşan MTSO Meclis Başkanı Sami Payza, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası ile İstanbul Sanayi Odası arasında imzalanan protokolün hayırlı olması temennisinde bulunarak gerçekleştirilen toplantının Malatya’ya ileriki dönemlerde yapılacak olan yatırımlar için büyük katkı sağlayacağını kaydetti.
İstanbul Sanayi Odası Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay yaptığı konuşmada, kalabalık bir heyetle Malatya'yı ziyaret ettiklerini belirtti.
Okyay, "İstanbul Sanayi Odası'nda Malatya'nın çok kıymetli elçileri bulunuyor. Kendileri Malatyalı olarak hem Türkiye ekonomisine katkıda bulunuyorlar hem de İstanbul'da yatırımlarıyla birlikte Malatya'nın ihracatını Türkiye içerisindeki payını arttırıyorlar" diye konuştu.
Türkiye'nin çok çeşitli illerinde yatırım yapan birisi olarak Malatya'nın değişimini çok yakından takip ettiğini dile getiren Okyay, "Buradaki değişim ve gelişim beni etkiliyor. Gerek şehircilik anlamında gerek buradaki yatırımların çeşitlenmesi adına bizi umutlandırıyor. Malatya'nı tarım ürünlerindeki ihracatları ve tekstildeki başarılarıyla birliyoruz. Ama görüyoruz ki, Malatya'daki sanayi çeşitliliği artıyor ve sanayi derinleşiyor. İnşallah yeni açılan sanayi bölgeleri de bereketli bir şekilde faaliyetlerine devam eder ve istihdam yaratmaya katkı sağlar. Malatya, bölgenin çekim merkezi. Bu nedenle de hem bölgedeki göçü absorbe etmek hem de bu bölgedeki gerçekten yatırımları çeken önemli merkez olmaya son derece aday. İstanbul'da tabi ki Türkiye'nin önemli bir merkezi. Biz, meclis olarak bu ziyaretleri yapmaktaki kastımız her iki ildeki potansiyeli keşfetmek ve bu potansiyeli bir şekilde harekete geçirmek" dedi.
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, Malatya'nın sanayi ile çok geç tanışan bir kent olduğunu ifade ederek, "1985 yılında rahmetli merhum Turgut Özal ile sanayi ile tanışan bir ilimiz. Ama o yıllardan 2002 yılına kadar sanayileşme noktasında ciddi bir çaba ve gayret sarf etti. 2002 yılından sonrada yine sanayileşme noktasında ciddi gayretleri olan, hala bu gayretleri üst düzeye çıkarmak için mücadele eden bir kentimiz. Malatya, 1990 yılına kadar tarım ağırlıklı bir kent idi. 1990'dan sonraki sanayileşmeyle birlikte artık sanayide de söz etmeye başladık. Malatya, jeopolitik konumu itibariyle Doğu'nun Batısı, Batı'nın da Doğusu konumunda yani, geçiş noktasında yer alıyor. Malatya, bir huzur, istikrar kenti. Yatırımcı için ciddi önemli olan konulardan biri de, o ildeki huzurun, istikrarın, güven ortamının oluşması. İşte Malatya bu güven ortamını oluşturan bir kentimiz" şeklinde konuştu.
"MALATYA, TİCARET ALTYAPISINI GENİŞLETTİ"
Erkoç, Malatya'nın son yıllarda ticaret altyapısını genişlettiğini, sosyal altyapısını da güçlendirdiğini kaydederek, Malatya'nın pırıl pırıl bir kent olduğunu belirtti.
Malatya'nın yaşanılabilir bir kent konumuna geldiğini dile getiren Erkoç, şunları söyledi: "Malatya, sanayileşme noktasında yolun başındayız. Azmimiz, gayretimiz, çabamız devam ediyor. Baktığımız zaman son dönemdeki süreçte özellikle sanayideki sektörel çeşitlilik bizi umutlandırıyor. 2014 yılı itibariyle TİM kayıtlarına göre Malatya ihracatı 406 milyon dolar. Bu sadece Malatya gümrüğünde yapılan ihracat ve bunun yaklaşık yarısı kayısı. Geriye kalanda tekstil ve tekstil yan ürünleri. Ama son yıllarda özellikle yine bazı kalemlerde ihracatta ciddi artışlar sağladık. Su ürünlerinde 2002 yılında 2milyon dolar olan su ürünleri ihracatımız, 2014 sonu itibariyle 25 milyon dolara çıktı. Bu ihracatı yeterli görmüyoruz. Önümüzdeki hedefte Malatya'nın en az 2 milyar dolar ihracatı hedeflemesi gerekir"
"MALATYA EKONOMİSİNİN DEĞİŞİK AYAKLARI VAR"
Malatya ekonomisinin değişik ayaklarının olduğunu kaydeden Erkoç, "Tabi Malatya ekonomisinin değişik ayakları var. Bu ayaklardan en önemlisi kayısı. Kayısı, Malatya'nın milli bir ürünüdür. Dünya markası ve Malatya'yı dünyaya tanıtan stratejik bir ürün konumunda. Geçen sene ciddi bir şekilde bir don afetiyle karşı karşıya kaldık. Yaklaşık yüzde 95 ürün kaybıyla Malatya ekonomisi ciddi bir yara, psikolojik bir darbe aldı. Bu yılda yine hasar olmasına rağmen yeni açıklanan rekolteye baktığımızda çok da karamsar değiliz. Yaklaşık 300 bin ton yaş kayısı rekoltesi açıklandı. Ticaret ve Sanayi Odası olarak ürettiğimiz yaş kayısının en az yüzde 30'unu iç ve dış piyasada tüketmemiz lazım. Ama şuandaki tüketimimiz 30 bin ton civarında. Eğer biz bunu yüzde 30'lara çıkardığımız zaman kuru kayısının fiyat değerini ve istikrarını da sağlamış oluruz. Bu seneki 300 bin tonun 30 bin tonunu ihraç ve iç piyasada tüketmeyi hedefliyoruz geriye kalan 270 bin tonda da yaklaşık 69 bin ton kuru kayısı üretmeyi planlıyoruz. Bunun döviz karşılığı bedeli de 350-400 milyon dolar olacak. Yani fiyat istikrarını Malatya yakalamış oldu. Üretici de bu anlamda mağduriyet yaşamayacak.
Malatya'nın ikinci olarak ekonomik ayağı, tekstil ve tekstil yan ürünleri. Yaklaşık burada 200 milyon dolar civarı tekstille ilgili ihracatımız söz konusu. Burada çok değerli firmalarımız ve iş adamlarımız var yatırım yapan. Tekstil, Malatya için vazgeçilmez bir sektör. Ama gelişmişliğini tamamlayan ülkelerde artık tekstil, gelişmekte olan ve geri kalmış ülkelere kayıyor. Belki bizde bir gün tekstili terk edeceğiz ama şuanda işsizliği süpüren bir sektör olduğu için bir müddet daha bunun devam etmesi Türkiye ekonomisi ve tekstildeki kaliteyi Türkiye yakaladığı için, bu süreç devam edecektir.
Son dönemde Malatya'yı geleceğe taşıyacak önemli sektörlerimiz var. Bu sektörlerin başında özellikle demir-çelik, su ürünleri ve sağlık sektörü geliyor. Sağlık sektöründe Malatya, dünyada hasta kabul eden bir kent konumunda. Türkiye'deki istatistik rakamlarına baktığımızda da, Malatya sağlıkta Türkiye ortalamasının çok çok üzerinde. Turgut Özal Tıp Merkezi'nin Malatya'da oluşu, Malatya'yı sağlık sektöründe belirli bir noktaya taşıdı. Şuanda karaciğer naklinde dünyada ikinci, Avrupa da ise birinci sıradayız. Yeni açılacak birimlerle Malatya sağlık sektöründe ve sağlığa bağlı medikal sektöründe de atılım yapacaktır" dedi.
"2 MİLYAR DOLAR İHRACATI HEDEFLİYORUZ"
Erkoç, 2023 vizyonu içerisinde 2 milyar dolar ihracatı hedeflediklerini ifade ederek, şunları kaydetti: "Malatya, 1. ve 2. Organize Sanayi Bölgeleriyle yaklaşık 274 firma işletme yapıyor. Bu 274 firmamızda 22 bin istihdamımız söz konusu. İnşallah 2023 vizyonu içerisinde 3. Organize Sanayi Bölgesini tamamladığımızda 4 Organize Sanayi Bölgesi ve 500 işletmeyle 50 bin istihdam ve 2 milyar dolar ihracatı hedefliyoruz. 4. Organize Sanayi Bölgesiyle ilgili Mermer İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurduk. Çalışmaları bitirdik, büyük bir aksilik olmazsa arsa tahsisini yıl sonu itibariyle gerçekleştireceğiz. Burada 100 yıllık bir mermer rezervi söz konusu şuanda blok halinde ihraç ediyoruz. İnşallah bu işletmeleri buraya çekersek, burada işlenerek hem ilçemiz hem ilimiz hem de Türkiye ekonomisine ciddi katkılar sunacaktır. Mermer ihtisas da yine Malatya ekonomisi için vazgeçilmez bir sektör olarak karşımıza çıkıyor."
"MALATYA DENİLDİĞİNDE AKLA BİRÇOK HATIRA GELİYOR"
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Malatya denildiğinde akla farklı hatıraların geldiğini belirterek, "Benim kendi dünyamdaki Malatya'nın en büyük hatırası rahmetli Turgut Özal. Bizim gençlik, girişimcilik, hayata atılım dönemimizin en önemli abidesi, hatırası. Türkiye'nin vizyonunun genişlemesi noktasındaki en önemli simge" dedi.
Bahçıvan, Malatya'nın kayısısının kendileri için büyük bir hatıra olduğunu kaydederek, "Renkleri, sarısı kırmızısı benim dünyamda bir hatıradır. Malatyaspor'un hatıraları her zaman belleğimizde. Yeni Malatyaspor'u da yakından takip ediyoruz. 2. Lig'den PTT 1. Lige çıktı. O da inşallah başarılı hatıraları tekrarlar" diye konuştu.
İstanbul'da yaşayan birisi olarak Malatyalılardan kopuk olmadığını dile getiren Bahçıvan, şunları söyledi: "Gençlik, öğrencilik yıllarımızdan başlayarak, hayatımızın her döneminde bir çok Malatyalı dostumuz, hemşerimiz hayatımızın bir köşesinde oldu. Şuanda da bulunduğumuz sosyal konum gereği İstanbul Sanayi Odası Meclisi'nde çok değerli Malatyalı hemşerilerimiz ve sanayicilerimizle birlikte çalışmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Meclisimizin yüzde 10'u Malatyalı iş adamlarımızdan oluşuyor. Tek bir sektörde değil, farklı farklı sektörlerden iş adamları var. Malatyalıların girişimcilik gücünü, İstanbul gibi rekabetin fevkalade zor olduğu bir ilde, elde ettikleri başarılarla ispatlıyorlar. Bu kadar kıymetli sanayicimizin, birikimin Malatya yerine İstanbul'da bulunuyor olması sadece Malatya'ya has bir sorun değil bu Türkiye'mizin temel problemi. Ne yazık ki göç, Türkiye'mizin kıymetli vilayetinin beyin, sermaye, girişimcilik, heyecan birikiminin bir süre sonra şehirlerinden koparak, hedef İstanbul noktasına gitmesine yol açtı. Geçtiğimiz 30-40 yılın temel problemi."
"MALATYA'NIN İSTANBUL'DAN ÇOK ALACAĞI VAR"
Malatya'da her şeyden önce huzuru hissettiklerini ifade eden Bahçıvan, "Malatya'da trafiği hissetmiyoruz, rahatlığı hissediyoruz. Bugün en azından çalışanımızın evinde sabah evladıyla eşiyle rahat bir şekilde kahvaltı yapıp, trafik stresi olmadan rahat bir şekilde iş yerine varması, hatta öğlen paydosunda evine gidip yemeğini yiyip, dönmesi, akşam vaktinde evine gelmesi, huzur ve mutluluk kat sayısı olarak parayla pulla ölçülemeyecek kadar bir rekabet gücü. Bugün biz İstanbul'da bir çalışanımızın işe gidip gelirken 4-5 saatini veriyor. Kendini cazibe merkezi haline getiren İstanbul, artık bir noktadan sonra bir dönüş noktasında kapılarını açmak zorunda. Bu dönüş kapılarının açılmasında da herhalde Malatya, bu kadar birikimi gönderdikten sonra alacaklı olarak en önemli illerin başında geliyor. Malatya'nın İstanbul'dan çok alacağı var" diye konuştu.
"TÜRKİYE'DE NEDENSE BİR ŞEHİR STRATEJİSİ KOYAMIYORUZ"
Anadolu şehirlerinin en önemli eksiklerinden birisinin şehir stratejisi konulmaması olduğunu dile getiren Bahçıvan, "Bizim Anadolu şehirlerimizin en önemli eksiği, şehirlerimizin bir hikâyelerinin, vizyonunun olamaması. Hayattaki en önemli idare etmemiz ve uzun vadeli sürdürmemiz gereken bir konu ama biz Türkiye'de nedense bir şehir stratejisi koyamıyoruz. O gün ki gelen valimizin vizyonuna veya görev almış olan belediye başkanımızın vizyonuna veya o dönemki siyasi partimiz bir bakan çıkardıysa, o bakanımızın heyecanına göre bir politika belirleniyor. Fakat çok kısa bir süre sonra bir siyaset ya da vali değişikliği olduğu zaman o heyecan, heves ve şevkin düştüğünü ve yapılmış olan birçok yatırım, kaynağın da heba edildiğini görüyoruz. Uzun vadeli bir şehir hikâyesinin olmamasının sıkıntılarını da maalesef Anadolu'muzun birçok vilayetinde görüyoruz. Malatya'da bunlardan nasibini almış gibi görünüyor" ifadesini kullandı.
Bahçıvan, konuşmasının 'Malatya Malatya' türküsünün bir nakaratını okuyarak tamamladı.
"MALATYA HER DÖNEMDE ÇOK BÜYÜK DEĞERLER YETİŞTİRMİŞTİR"
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Malatya'nın bir kültür şehri olduğunu ifade etti.
Çakır, Malatya'nın birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bir şehir olduğuna dikkat çekerek, Malatya'nın her dönemde çok büyük değerler yetiştirdiğini kaydetti.
Malatya'ya Doğu'dan bakıldığında Batı'da, Batı'dan bakıldığında Doğu'da bir şehir olarak görüldüğünü ifade eden Çakır, "Göç alıp, göç veren bir konumdayız. Yıllık 30 bin civarında göç alıyoruz, bir yandan da göç veriyoruz" dedi.
"BARIŞ VE ÇÖZÜM SÜRECİNDEN SONRA YERELİN GÜÇLENDİRİLMESİ ADINA BİR ÇOK ADIMLAR ATILABİLİR"
Çakır, barış ve çözüm sürecinden sonra yerelin güçlendirilmesi adına birçok adımların atılabileceğini ifade eden Çakır, "Türkiye'nin gelmiş olduğu noktaya baktığımız zaman belirli bir noktada bir üst lige geçmekte zorlanıyor. Bunun bir kere yerelden kalkınmanın yakalanması gerekiyor. Bununla ilgili geçtiğimiz yıl içerisinde büyük bir reform yapıldı. Büyükşehir Belediyeleri, bütün il genelinin büyükşehir kapsamına alınması. Dolayısıyla bu aslında ilk adımdı. Bizim temel amacımız çıkan bu yasanın içerisinin doldurulması ve yetkiler verilmesi. Bunun içinde ülkemizdeki süreci birlikte yaşıyor, görüyoruz. Barış, çözüm sürecinden sonra yerelin güçlendirilmesi adına birçok adımlar atılabilir. Yerel meclislere çok daha geniş yetkiler verilebilir. Bir çok alanda sorumluluk yerel yönetimlere verilebilir. Belirli bir sürece gelmeden, bölgelerin kendilerine ait geleceğinin belirlenmesi genel idareyle biraz daha zor. Ama bu noktalarda bir çalışmanın olduğunu da biliyoruz. İnşallah bu önümüzdeki seçimden sonrada daha güçlü bir yapılanmayla bu noktalarda da ciddi ve kalıcı adımlar atılacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.
İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi Rıdvan Mertöz ise, Malatya'da 1. Organize Sanayi Bölgesi'nin yanında yatırım yaparak, Malatya'ya ve ülkeye katkı sağlamaya çalışacaklarını belirtti.
Mertöz, geçmişte Malatya'ya yaptıkları ziyaretten iş adamlarının memnun kaldığını ifade ederek, ziyaretten sonra Malatya'ya yatırımda iş adamlarının cömert davranacağına inandığını kaydetti.
Yapılan konuşmaların ardından Malatya Ticaret ve Sanayi Odası ile İstanbul Sanayi Odası tarafından 'kardeş' protokolü imzalandı. Protokol imza töreninden sonra plaket takdim edildi.
Protokol imza törenine, Malatya Valisi Süleyman Kamçı, Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, ESOB Başkanı Şevket Keskin, ESKKK Başkanı Ali Evren, MASİDA Başkanı İbrahim Güngör, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası ve İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyeleri ile Meclis Üyeleri katıldı.
Daha sonra 1. ve 2. Organize Sanayi Bölgeleri’nde ki işletmelerde heyet incelemelerde bulundular.