Banner

MTSO BAŞKANLARI ERKOÇ VE PAYZA’DAN, MURSİ’YE İDAM KARARINA TEPKİ


MTSO BAŞKANLARI ERKOÇ VE PAYZA’DAN, MURSİ’YE İDAM KARARINA TEPKİ

Halkın oylarıyla seçilen bir lideri ve dava arkadaşlarını darbeyle devirip idama mahkum etmenin açıkça bir cinayet olduğunu belirten MTSO Başkanları Erkoç ve Payza açıklamalarında şu ifadelere yer verdi, “Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi hakkında verilen idam cezası, uluslararası kamuoyunun tepki vermesi gereken ve insanlığın vicdanına sığmayan, darbeci zihniyetin zalimliğini tescilleyen bir karardır. İdam kararlarının yürürlüğe girmesi noktasında, bu hukuksuz kararı reddetmeyip, idamların yürürlüğe girmesine çanak tutan Mısır müftüsünün de tarihe Sisi ve işbirlikçilerinin kuklası olarak geçeceğini hatırlatıyorum. Mısır halkının oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile arkadaşlarının idam kararının alınmasında İsrail kuklası darbeci Sisi ile işbirliği yapanlar ve demokrasi heveslisi kesilen batılı ülkelerinin de sorumluluğu vardır. Söz konusu ülkeler, hatalarını telafi etmek, insanlığın gözünde yok olan itibarlarını kurtarmak adına idam kararlarının uygulanmaması için çaba sarf etmelidir. Bu cinayete dur demek, insan haklarına, adalete ve hukukun üstünlüğüne inanmış herkes için bir borçtur. İdam kararının ne Mısır'a ne de dünyaya hiçbir faydası yok. Demokrasi, insan hakları, özgürlükler diyen herkes buna karşı çıkmalı, engellemelidir. Bu zulüm karşısında takınılacak her tavır, gösterilecek her tepki, tüm dünya için bir insanlık sınavıdır. Mısır'da adil yargılama koşullarına riayet edilmeksizin verilen keyfi kararların bozulmasının sağlanması, uluslararası toplumun demokrasiye ve insan haklarına sahip çıkma mücadelesi açısından da son derece önemlidir. Cumhurbaşkanı Mursi ve arkadaşlarına verilen idam cezalarının onanması ne Mısır'a ne de bölgeye yarar sağlar. Mısır'da uzlaşı, istikrar ve barışın tesisi için bu cezalar muhakkak bozulmalıdır. Cumhurbaşkanı Mursi ve 105 kişi hakkında verilen idam cezalarının bozulması ve engellenmesi hayati önem taşımaktadır.”