Ziyarette konuşan CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, “Malatya’da iki gün çalışmalarımız olacak. Malatya’da vatandaşlarımızla görüşüp, sorunlarını dinleyeceğiz. Sivil Toplum Kuruluşlarını ziyaret edip, önerilerini alacağız” dedi.
“SİYASETÇİLER OLARAK DİL KULLANIRKEN DİKKAT ETMELİYİZ”
Tarhan, siyasetçilerin kullandıkları dile dikkat etmeleri gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Ülkemiz zor bir süreci yaşıyor. Hem ülke sıkıntılı bir süreçte terör olaylarıyla boğuşurken hem de ekonominin verdiği zorluklar içerisinde bu süreçte herkese büyük sorumluluk düşüyor. Siyasetçilere, sivil toplum örgütlerine, toplumumuza büyük sorumluluk düşüyor. Onun için ülkemizde birliğe, beraberliğe ihtiyaç var. Bu süreçte bizlerde siyasetçiler olarak bir dil kullanırken dikkat etmemiz gereken bir süreç. O anlamda bizler TBMM’de son süreçte özellikle Doğu ve Güneydoğu Bölgesi’ndeki esnaflarımızın, sanayicilerimizin, sanatkârlarımızın sorunlarını sürekli gündeme getiriyoruz. Gerçekten zor bir süreç yaşıyorlar. Çeklerini, ödeyemiyorlar, senetleri protesto oluyor, bankalara ödemelerini yapamıyorlar. Kredi anlamında protestoya düşüyorlar. Onun için bu süreç oldukça zor bir süreç. Eğer ülkede huzur, demokrasi olmazsa o ülkeye yatırımda gelmez. Ne kadar teşvik verişeniz verin, ne kadar desteklerseniz destekleyin, eğer siyasal anlamda güven vermezseniz o ülkeye yatırım gelmez. Onun için bu süreçte hepimize sorumluluk düşüyor. Ülkemizde barışı sağlamak için iyi bir dil kullanmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda bizde bu süreçte iki gün Malatya’da çalışmalarımızı yürüteceğiz. Sizlerin sorunlarını dinleyeceğiz. Sıkıntılarınızı ve önerilerinizi almaya çalışacağız.”
ERKOÇ: “HERKES ÜZERİNE DÜŞEN SORUMLULUĞU YERİNE GETİRMELİ”
MTSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç ise, ülkenin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini ve herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini kaydederek, “Tabi ki ülke sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Özellikle Doğu ve Güneydoğu’daki yaşanan olaylar milletin bölünmez bütünlüğüne vurulmak istenen bir darbe, bunun farkındayız. Bu anlamda siyasi düşüncelerimiz ne olursa olsun ülkenin bölünmez bütünlüğü noktasında herkes üzerine düşen sorumluluğu ve görevi yerine getirmek konumundadır. Bizde her meclis toplantımızda, her platformda bunu vurgulamaya çalışıyoruz” diye konuştu.
“ZAMAN, BİRLİK VE BERABERLİK ZAMANI”
Erkoç, konuşmasında birlik ve beraberliğe dikkat çekerek, şunları söyledi: “Zaman, birlik ve beraberlik zamanıdır. Zaman, gönüllerimizi birbirimize açma zamanıdır. Düşünce farklılıklarımız olabilir. Dünyada 8 milyar insan var ve herkesin düşüncesi çok farklı. Evinizde ailenizde bile eşinizle, çocuğunuzla örtüşmeyen birçok düşünce yönleriniz var. Ama bu noktada düşüncelere saygılı olmak, düşünceleri içimize sindirmek zorundayız. Herkesi kabullenmek zorundayız. Bu ülkede de Laz’ıyla, Türküyle, Kürdüyle, Çerkeziyle bu ülkenin birliğine, bütünlüğüne, beraberliğine vurulacak darbenin her birlikte karşısında durmamız lazım. Bu noktada da özellikle milletin temsilcileri olan siyasi partilerimize de ciddi görevler düşüyor. Özellikle siyaset dilinin çok nezaket ölçüleri içerisinde olması lazım. Buna herkesin azami dikkat göstermesi gerekiyor. Eğer nezaket üslubu ve birliktelik olursa, bu halka da rahatlıkla yansır. Özellikle bu ülkenin, iş dünyası olarak ifade etmek istiyorum çağdaş, demokratik bir anayasaya ihtiyacı var. Çağdaş ve demokratik bir anayasanın bir an önce meclis tarafından milletin arzu ettiği noktada bir anayasanın oluşması lazım. Burada siyasi partilerimizin tümüne iş düşüyor. İktidarıyla, Ana muhalefetiyle ve diğer partileriyle. Ben inanıyorum ki bu ülkenin dışarıdaki düşmanları ve içerideki bazı dışla beraber hareket etmeye çalışan terör örgütleri emellerine ulaşamayacaktır. Ben buna kesinlikle yürekten inanıyorum.”